/Türkiye: Türkiye medyası can çekişiyor

Türkiye: Türkiye medyası can çekişiyor

Köşe yazısının redakte edilmiş Almanca versiyonu için tıklayınız. // Hier geht es zur deutschen Fassung

Türkiye’de yılın
en popüler videosu, geçenlerde yapılan bir sokak röportajı oldu. Muhabir,
yoldan geçen yurttaşa “AKP seçimde oy kaybeder mi” diye sordu. Adam ağzını
açmadan, iki bileğini bir araya getirip kameraya gösterdi. “Fikrimi söylersem
hapse atarlar” diye tercüme edilebilecek bu hareket, 15 saniyede Türkiye’deki
korku iklimini özetliyordu.

Sokakta durum bu…

Medyaya gelince… Cumhurbaşkanı Erdoğan, medyanın
neredeyse tamamına hükmediyor. Konuşmalarını kanalların hemen hepsi canlı
yayınlıyor. Onlarca gazete aynı manşetle çıkıyor. İtaat etmeyen gazeteciler ya
hapiste ya sürgünde yaşıyor. Yine de iktidarın hala kontrolüne alamadığı birkaç
kanal var. Bunlardan Fox TV’nin ana haber sunucusu Fatih Portakal, geçen ay
Fransa’daki gösterileri haber verdikten sonra Türkiye’de protestonun
zorluğundan söz etti; “Barışçıl bir eylemle zamları protesto edelim bakalım;
korkudan kaç kişi çıkabilecek sokağa” diye sordu.

Yayının ardından Portakal,
bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıkça tehdit edildi. Gazetecinin soyadıyla
alay eden Erdoğan, “portakal mıdır, mandalina mıdır, birileri çıkmış, sokağa
çağırıyor. Haddini bil haddini, bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni”
dedi. Tabii hemen savcılık Portakal hakkında “suç işlemeye alenen teşvik”ten
soruşturma başlattı. Radyo
Televizyon Üst Kurulu da, “toplumda nefret duygusu oluşturduğu” gerekçesiyle
bülteni 3 gün yasaklarken, kanala 1 milyon TL (165 bin Euro) para cezası verdi.

Erdoğan’ın söz geçiremediği bir diğer
kanal, Halk TV… Ana muhalefet partisi CHP çizgisindeki kanalın çok izlenen
“Halk Arenası” programının son konukları Türkiye’nin en tanınmış iki mizah
ustasıydı.

Programda 76
yaşındaki Metin Akpınar, “Demokrasiye ulaşamazsak her faşizmde olduğu gibi
belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür” dedi. 75
yaşındaki Müjdat Gezen ise Erdoğan’ın sürekli “Haddini bil” demesini
eleştirerek, “Bana bak Erdoğan. Sen haddini bil: Sen bizim vatanseverliğimizi
sınayamazsın” dedi. Ancak ülkede “had bildirme” tekeli, Erdoğan’daydı.
Cumhurbaşkanı ertesi gün, “Bunlar sanatçı müsveddesi. Şimdi yargıya hesap
versinler, sözlerinin bedelini ödesinler” dedi. Savcılık, bunu emir saydı.
Sabah, iki sanatçının kapısına polis dayandı. Pazar olmasına rağmen savcılığa,
sorguya götürüldüler. Her ikisine de yurtdışına çıkış yasağı getirildi.
Erdoğan’ın avukatları, iki sanatçının “darbe çağrısı yaptığı”nı öne sürerek
Radyo Televizyon Üst Kurulu’na da başvuru yaptı. Kurul, Halk TV’ye de 5 program
yasağı ve 80 bin lira (13 bin Euro) para cezası kesti. İki kanal da yeniden
benzer bir suçlamayla karşılaşırsa kapatılma riskiyle karşı karşıya…

Yılın son birkaç haftasında yaşananlar,
Türkiye’de rejimin baskı dozunu artırışını gayet net gösteriyor. Ancak bir
gerçek daha var:

Fatih Portakal, yeniden ekrana çıktığı
gün, en çok izlenen 100 program içinde zirveye yükseldi. Seyirci, fikri
sorulduğunda ağzını bantlasa da, konuşma cesareti gösterenleri sessizce
izleyerek destekliyor. Buna karşın Erdoğan’ın propaganda medyası günden güne
eriyor. Son olarak KONDA şirketinin yaptığı bir araştırma, 10 yılda gazete
okuma oranının yüzde 61’den yüzde 26’ya gerilediğini ortaya koydu. Türkiye’nin
bir dönem 1 milyon tiraj yapan gazetesi, iktidar kontrolüne girdiğinden beri
100 binin altında satıyor. TV’den  haber
izleyenlerin sayısı da düştü. Buna karşın nispeten özgür sayılan sosyal medyada
kullanım oranı son 10 yılda yüzde 38’den yüzde 72’ye çıktı. İçişleri Bakanı,
buna önlem olarak 7×24 çalışan sanal devriyeler oluşturulduğunu, sadece geçen
yıl 110 bin sosyal medya hesabının yasal takibe uğrayıp 7 bin kişinin
yakalandığını açıkladı.  Daha geçenlerde,
HSBS Bankası’nın Genel Müdürü hakkında, Erdoğan’la alay eden bir videoyu 5 yıl
önce retweetlediği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.

Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ)
2018 raporuna göre Türkiye, halen dünyada en çok gazeteci hapseden ülke
durumunda…

Cumhurbaşkanı
seçildiğinden bu yana 69 bin kişi hakkında Erdoğan’a hakaret soruşturması
açıldı.

Türkiye, 31 Mart yerel seçimine işte bu koşullarda
giriyor.

Hits: 13